8 Ekim 2012 Pazartesi

Bayramiç Yeniköy'lü Balıkçı Mustafa'dan mesaj var.

Tohum bu ya, fikri bile bizleri birbirimize bağlamaya yetiyor.
Sadece gıdalarımızı, komşuluklarımızı, mekanlarımızı, tarlalarımızı değil, sohbetlerimizin ve dertlerimizin de içeriğinde tohumlar var. Ben de yaşadığım köyün arkasındaki dağı aşıverdim, dostum Mustafa Alper Ülgen'in (nam-ı diğer Balıkçı'nın) tohum ambarına düşüverdim! O ambar ki içinde neler neler var... Taa memleketin öbür ucundan gelmiş, tarihin ilk buğdayı Kavılca'yı mı istersiniz, yoksa Kazdağları'nın ücra köşelerinde kalmış çavdarı, arpası mı istersiniz, ya da Erzurum'un kızıl buğdayını mı dersiniz....

Ya sebzeler? Kapkara biberden tutun da ampul domatese kadar onlarca (belki de yüzlerce demem daha doğru olur) çeşit sebze süslüyor Mustafa'nın bahçesini, ambarını.

Hepsi birbirinden güzel.

Uzun sohbetler ettik, hayaller kurduk birlikte, elimizi oyalayacak işler de vardı.
Sonunda ben sordum, o da cevapladı... Soru tek, cevap tek!

Buyrun!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder