21 Ocak 2009 Çarşamba

YENİAY DİLEKLERİ - 1

Eskiler yeniayı gördüler mi “Ay gördüm Allah, Amentü billah” der ve güzel bir dilek tutarlardı. Annem de bana çocukken hilali gördüğüm zaman bir dilek dilememi, sonra da ya yeşile ya da çocuk yüzüne bakmamı öğretmişti. Ben de o alışkanlıkla hala her yeniay bir dilek tutarım. Olacağına inanarak.

Bu her ne kadar bir hurafe gibi görünse de Yeni Ay Astrolojisi kitabının yazarı Jan Spiller, yeniay dönemlerinde bilinçle dilediğimiz dileklerin yaşamımıza olumlu gelişmeler getireceğini iddia ediyor.

Ancak dileklerimizi tutmanın da bir yolu yordamı var. Burada önemli olan noktalardan biri yeniayın doğduğu anda üzerinde bulunduğu burcun ne olduğu. Çünkü her burç başka enerjileri yönetiyor. Bir diğer önemli nokta, yeniayın doğum saati, dileklerimizi yeniayın doğum saatinden sonraki kırksekiz saat içinde tutmamız dileklerimizin gerçekleşmesi yolunda kuvvetlendirici bir etken. Diğer bir özen göstermemiz gereken nokta ise dilek listemizi en fazla 10 dilek ile sınırlamak. Ben bir dileğimi de gelecek olan değişimlere hazırlıklı olabilmeyi dilemek için saklıyorum genelde.

Önümüzdeki Yeniay, 26 Ocak’ta Oğlak Burcunda 09:52’de doğacak.
Oğlak aşağıdaki alanları yönetiyor:
Gelecekteki İhtiyaçlarımız: Zaman, Doğru seçimler, Olgunluk, Emeklilik, Yaşlılık
Sorumluluk: Kişisel disiplin, Yetişkin davranışlar, Taahhütlerine sadakat, Yeterlik, Sosyal imaj
Hedefler: Azim, Hedefleri belirlemek, Fırsatları kullanabilmek, Meslekler, Çok çalışmak
Başarı, Takdir, Sosyal statü, Hedefe ulaşma
Protokol, Sorumluluk dağıtımı, Yetkili olmak, Saygı
Baba, Patron ve diğer otorite figürleri, Gelenekler, Şöhret
Neşesizlik, Ciddiyet, Yeniden korku, Karamsarlık, Katilik, Kendini haklı çıkarmak
Kemikler ve Eklemler, Artrit ve Romatizma, Safra Kesesi ve Safra Kesesi taşları, Dizler, Deri, Psoriasis (Sedef) ve Kaşıntılar

Bu alanlarda seçeceğiniz 10 dileğinizi 26 Ocak’ta bir deftere yazın. Cümleleriniz olumlu cümleler olsun. Yani “neşesiz olmak istemiyorum” yerine “yaşamı bana neşe getirecek şekilde algılamak istiyorum” şeklinde olsun dilekleriniz. Unutmayın, varoluş her zaman olumludur.

Ve yine unutmayın, ne dilediğinize çok dikkat edin, zira gerçek olabilir!
İyi dilekler….



Kaynak:
New Moon Astrology, Jan Spiller

4 Ocak 2009 Pazar


Ay'ın kadınlar üzerindeki etkisini anlatan tarih öncesi heykelcik. Laussal Venüs'ü, bir eliyle karnını tutarken, diğer eliyle ay şeklinde bir boynuz taşımaktadır. Nitekim kadınların üreme döngüleri de tıpkı Ay'ın dünya çevresindeki turunu tamamladığı 28 günlük (yaklaşık) döngü süresine tam da denk gelir. Ay'la ilgili daha fazla bilgi için ziyaret edilesi bir adres: http://www.kesfetmekicinbak.com/kultur/din/02725/

3 Ocak 2009 Cumartesi

OCAK'TA DOĞA

4 / BÜYÜYEN YARIM AY
8 / Zemheri Fırtınası (30 Ocak'a kadar)
10 / Tarımsal Üretim Günü
11 / Enerji Tasarrufu Haftası ve DOLUNAY
18 / KÜÇÜLEN YARIM AY
25 / Kışın Şiddeti
26 / YENİAY
28 / Ayandon Fırtınası
31 / Hamsin'in başlangıcı (20 Mart'a kadar)

Bu ay için özel not:

Marangoz tanıdığınız varsa sorun, mutlaka bilir. Ağaç, dayanıklı olsun isteniyor ise Zemheri’de kesilir. Yani 22 Aralık ile 30 Ocak arasındaki kara kış dönemi, yani en soğuk günlerin olduğu dönem. Ağaç bu dönemde, ayın karanlığında, yenisinde yani küçülürken kesilir ki içindeki su miktarı da az olacağından daha sağlam olur. Kurt yemez. Ayın yenisi ayın ilk onbeş günlük hilal zamanlarıdır.

Kastamonu'nun Ulus ilçesinde (belki de köy bilmiyorum) halk arasında
“Ağaç kasım-şubat arası su yürümeden kesilirse çatlamaz” denilir ki bu dönem tam da Zemheri'ye karşılık gelir.


Geleneksel - ekolojik mimari ile ilgilendiğimizden eski köy evlerine hep bakıyoruz. Ve görüyoruz ki 100-150 yıllık evlerin tavan keresteleri ki bunlara öz deniyor, sapasağlam ayakta. Ağaç, ne kurtlanmış, ne çürümüs, ne de yamulmuş. Sırrını sorduğumuzda "doğru zamanda kesilen ağaç kurtlanmaz" dendi bize. Doğru zaman da işte Zemheri'de ayın eskisinde demek...

Günbilgisi sayfası, üç aylık periyotlar şeklinde Buğday Ekolojik Yaşam Dergisi'nden de takip edilebilir.

AY'IN HALLERİ

AY’IN HALLERİ
Güneşin Aydemir

Dünyamızın çevresinde yaptığı yirmisekiz buçuk günlük yolculuğu sırasında Ay, bedenimizde, bitkilerde, hayvanlarda, toprakta, havada, suda, kısacası suyun bulunduğu her yerde bir çekim yaratır. Bu çekimin etkisini suyun miktarı, Ay’ın Dünyamıza olan uzaklığı ile bağlantılı olarak farkederiz. Etkiyi okyanus yada deniz kenarlarında 2 metreye varan yükselip çekilmelerde farkedebileceğimiz gibi ruhsal durumumuzdaki değişikliklerde de hissedebiliriz.

Ay, Güneş ve Dünya’nın uzayda birbirleri ile olan konumlanmaları sonucu gerçekleşen çekimin gücünden bugüne kadar en çok tarımda faydalanılmış. Bugün Anadolu’nun birçok köyünde (Avrupa kaybolan bu bilgiyi keşfetmek için çok zaman harcadı) çiftçiler Ay’ın durumuna göre ekip biçiyorlar, salçalarını turşularını Ay’ın durumuna göre kuruyorlar, evlerini yapacakları ağaçları Ay’ı takip ederek kesiyorlar. Bu sayede zararlılarla mücadele, bitki direnci, toprak sağlığı gibi konularda kimyasal yardım almıyorlar.

Genel Kural
Buğday Derneği’nin yaptığı araştırmaya göre Anadolu’nun değişik yörelerinde yaşayan çiftçiler; “Ziraat işlerinizde ayın yenisine eskisine bakarmısınız?” sorusuna hep aynı cevabı verdiler: “Ayın yenisinde (yeniay) ekim, dikim yapılmaz, böceklenir, gelişmez. Bu zamanda kesilen salatalıktan, domatesten, sebzeden turşu-salça kurulmaz küflenir, erir gider. Ağaç kesilirse kurtlanır, çürür. Koyun kırkılırsa güvelenir, peynir kurtlanır. Bu işlerden ne yapacaksan Ay yedi günlükken yapmaya başlayacaksın”. Bununla beraber ortaçağda ameliyatların zamanını belirlemede Ay’ın durumunun takip edildiğini belirtmekte fayda var.

Ay yirmisekizbuçuk günlük döngüsü içinde ondört günlük iki evre geçirir. Bunlardan biri yeniayla başlayıp Dolunayla biten Ay’ın BÜYÜME EVRESİ, diğeri de Dolunay’la başlayıp Yeniay’la biten KÜÇÜLME EVRESİdir. Kural olarak Ay büyürken suyun çekimi arttığı için su ile ilgili olan herşey almaya, küçülürken de vermeye eğilimlidir.

Sideral Ay (Ay’ın yıldızlarla birleşik etkisi)
Ay, Dünya çevresindeki yolculuğu sırasında ayrıca Zodyak dediğimiz, Dünyanın etrafını 12 ayda dolaşan burçların oturduğu yıldız kuşağı üzerindeki yeri ile de bizleri etkilemektedir. Özellikle Biyodinamik tarım dediğimiz yöntemde Ay’ın zodyak üzerindeki konumu oldukça önemsenmektedir. Buçlara göre kök, yaprak, çiçek ve meyve günleri bulunmaktadır. Yetiştirmek istediğimiz bitkinin hangi bölümü ile ilgileniyorsak o bölümün gününde ekim yapıldığında verimi oldukça artırma şansı olduğu gözlemlerle ispatlanmıştır. Aynı dönemler arılardan bal alma verimini de etkilemektedir.


Kaynaklar:
- Güneşin Aydemir, TaTuTa Köy Gezileri sırasında toplanan söyleşi notları, 2003-2004
- Maria & Matthias Thun, The Biodynamic Sowing and Planting Calender 2004.